ALİ BEBA
Dijital teknolojilerin egemenliğinde bilgi çağını yaşıyoruz. Bu çağda, her şey insanların yaşam
kalitesinin yükseltilmesine odaklı. Yine bu çağda, “Beyin Gücü”,
“Makine Gücü”nün; “Akıl Teri” de “Alın Teri”nin yerini almış durumda.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesindeki eşik değer,
bu çağ ile uyumlu bir eğitim seferberliğinden geçiyor.
Zeynep Dereli’nin ‘Dijital Yerliler’ adlı kitabı, içinde yaşadığımız
bilgi çağına uygun gençleri yetiştirmek için uygulanması gereken çağdaş eğitim modelini
gerçekçi, akıcı ve sade bir dil ile anlatıyor. Dereli bu kitabında, kendisinin
büyük bir öngörü ile başlattığı ve Teknoloji ve İnsan Koleji’nde (TİNK)
başarılı bir şekilde uyguladığı bu eğitim sisteminin yaygınlaştırılması halinde,
hayallerine dokunabilen gençlerimizin yetiştirilebileceğini vurguluyor.
Merkezinde insan ve teknoloji olan bu sistemde, öğrencilerin
kişisel beceri ve tercihlerine uygun bireyselleştirilmiş eğitim programları,
akran öğrenimi, proje tabanlı öğrenme ve gerçek hayat deneyimi edinme gibi
çağdaş ve modern eğitimi tanımlayan hususlar var. Şahsi yetenekleri ile
teknolojiyi ortak paydada birleştiren bu gençler, bir taraftan akademik bilgilerle
donatılırken, diğer taraftan da gerçek hayat deneyimi kazanıyorlar. Sonuçta,
sosyal hayatları ve kariyerlerini geliştirirlerken, girişimcilik ruhunu da
kazanıyorlar.
Teknolojinin sağladığı sınırsız olanaklar, belirsizliklerin
arttığı ve değişimin hızlandığı bir dünyada gençlerimizin adaptasyon
kabiliyetini artırıyor ve ömür boyu öğrenmenin önemini ortaya koyuyor.
Bu eğitim modeli, düşünce ile eylemi kişiliğinde
birleştiren, çözüm odaklı genç insan kavramını karşımıza çıkarıyor. Bu kadar
değişimin ortasında çok önemli bir rol oynamaya aday gençlerin temel
özellikleri, teknoloji ile sağlam bir bağlantı kurmak ve onu iyi kullanmak
oluyor.
Bunların yanı sıra bu kitap, başarı için, gençlerin
öğrenimleri sonunda hayata ve kariyerlerine tutkuyla bağlanmalarını öneriyor ve
kar yerine değer yaratmanın önemini vurguluyor. Zeynep Dereli’nin uluslararası
eğitim ve başarılı profesyonel hayatından çarpıcı örnekler içeren ‘Girişimci
Birey Yetiştirme’ adlı kitabı, farkılılılardan beslenen, bilgiye aç, inovasyon
ve girişimciliği önde tutan gençler sayesinde toplum olarak ekonomik ve sosyal
huzurumuzun kalıcı olabileceğini vurguluyor.
Kitap aynı zamanda, girişimciliği, merak etmek, risk almak,
yaratıcı ve cesaret sahibi olmak ve pratik düşünebilmenin bir sentezi olarak
tanımlıyor ve ‘..kendinizi girişiminize adamanız ve tutkuyla yapmanız durumunda
başarı elde etmeniz kaçınılmazdır’ diyor. Bu değerlendirmenin yanında hayata bu
yaşlarda katılmaya başlayan bireylerin, gelecekle ilgili beklenti ve
öngörülerimizin gerçekleşmesinde başrolü oynayacağını ifade ediyor. Kitap,
2000’li yıllarda doğan ve Z-kuşağı olarak adlandırılan gençlerin
özelliklerinden de söz ediyor. Özgüvenleri yüksek, hızlı düşünen ve çabuk karar
verebilen, girişimcilik özellikleri gelişmiş bu kuşak için iyi bir eğitim,
yaratıcılık ve öznellik, bireysellik, anlayış ve empati, bilgiye ilk elden ve
çabuk erişim ve bütün bunları ifade etme konusundaki özgürlük büyük önem
taşıyor. Alışılmıştan çok farklı becerileri ile sosyal medya yaratabilme ve
sosyal medyayı kullanabilme yetenekleri, katı ve genel kurallara duydukları
tepki ve yaratıcılığa izin vermeyen ortamlar, Z-kuşağının, ancak ‘Girişimci
Birey Yetiştirme’ kitabında son derece akıcı ve rasyonel bir şekilde anlatılan
bir eğitim sistemi ile tatmin olabileceğini gösteriyor.
Teknolojiyi ve insanı merkeze alan bir eğitim sistemi
sayesinde eğitimin demokratikleştirilmesi, kişiselleştirilmesi ve 21. yüzyıla
uygun hale getirilmesinin altının çizildiği bu eserde, teknoloji ağırlıklı
eğitimin bir ekosistem içinde gerçekleştirilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
Bunun için de öğrenci ve öğretmenlerin eğitimi ile birlikte okul yönetimlerinin
ve öğrenci ailelerinin de bu eğitim sistemine dahil edilmeleri öneriliyor.
Bu kitabı, öncelikle benim gibi başıma icat çıkarma denilmesinden
bıkmış kişiler mutlaka
okumalıdır. Yeniliğe açık, çağdaş bir eğitim sistemi
geliştirme hayali olan herkesin bu kitaptan
alacağı çok değerli bilgiler var. Kitabın önemli bir boşluğu
dolduracağına, Z-kuşağı gençlerimiz, öğretmenlerimiz, öğrenci velileri ile
eğitim sistemimizden sorumlu kişi ve kurumlar için çok yararlı olacağına
inanıyorum.
Girişimcilik, kar amaçlı bir aktivite olabileceği gibi,
çevre, eğitim, toplum sağlığı ve göçmenlik
gibi sorunlara çözüm getiren sosyal amaçlı projeleri de kapsayabilir.
Diğer taraftan girişimcilik, daima sıfırdan yeni bir takım ile başlatılan bir
faaliyet olabildiği gibi, farklılaşmayı ve globalleşmeyi hedefleyen yerleşik
kurumlar içinde de gelişebilir. Bu nedenle Dereli’nin kitabı içinde yer alan
bilgiler sosyal girişimciler ile kurumsal girişimciler için de faydalı olacaktır.
Özetle, ‘Dijital Yerliler’ adlı bu kitap, Cumhuriyetimizin
100. yılında gelişmiş ülkeler liginde ilk on içine girebilmemiz için, teknoloji
odaklı insan eğitiminin önemini vurguluyor, ‘ticari icat’ kavramını
gençlerimize tam yerinde ve tam zamanında aşılıyor, girişimcilik ruhunu
geliştirmenin küresel güç haline gelebilmemiz için olmazsa olmaz bir önkoşul
haline geldiğini somut örneklerle gösteriyor.
Kafayı çok yerinde sebeplerle bu konulara takmış, tüm
enerjisini ve kaynaklarını bu amaçla kullanan ender insanlarımızdan biri olan
meslektaşım Zeynep Dereli, bu kitabı ile hepimize yakın geleceğimizin eğitimi
ile ilgili konularda bugüne kadar duyduklarımızın dışında bambaşka bir kapı açıyor.
Bu konulara önem veren bizlerle birlikte, ülkemizin eğitiminden sorumlu ve
yetkili kişi ve kurumların bu kapıyı ardına kadar açmalarını diliyorum.
Ali Beba, PhD
Prof., İnovasyon ve Girişimcilik
Beba Innovation and Entrepreneurship Foundation