TÜRK Petrol’ün kurucusu, bir dönem TÜSİAD genel kurullarının değişmez Divan Başkanı Aydın Bolak’ın torunu, TÜSİAD yönetiminde görev yapmış Varol Dereli’nin kızı Zeynep Dereli, 1995 yılında Üsküdar Amerikan Lisesi’ni ikincilikle bitirdiğinde hedefi belliydi:
– ABD’de Princeton
Üniversitesi’nde mühendislik eğitimi almalıyım.
Bu hedef aklına öğretmenlerinin, ailesinin etkisiyle, aslında ülkemizdeki
genel yaklaşımla şöyle yerleşti:
– Kafan fizik ve
matematiğe basıyorsa aldığın notların, puanların ziyan olmaması için
mühendisliği hedefine koymalısın.
Princeton Üniversitesi mühendislik bölümünde ikinci sınıftayken karar
değiştirdi:
– Mühendis olmak
istemediğimi iki yıl sonra gördüm. Matematik ve ekonomi okudum.
Lisans üstü eğitimi için Londra’ya geçti. Ardından Türkiye’ye döndü:
– 6 aylık bankacılık
deneyimim oldu. Osmanlı Bankası’nda tam kriz döneminde 6 ay çalıştım. Bir
taraftan da Londra merkezli şirketlere iş başvuruları yaptım.
Londra’da Shell’in petrol ticareti bölümüne girdi. Canan Ediboğlu’nun
Shell Türkiye Genel Müdürlüğü döneminde Türkiye’ye dönüp İstanbul’da çalıştı.
AK Parti’nin ilk yıllarında siyasete yöneldi. Ertuğrul Günay’la
yakın çalıştı. Günay’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde
danışmanları arasında yer aldı. O dönemde ayrıca AK Parti’den Şişli Belediye
Meclisi’ne de girdi.
Bir süre sonra siyaset kararını gözden geçirdi:
– Henüz siyasete hazır
değilim. İş hayatında kendimi ispatlamam daha doğru olacak.
AK Parti’den ve bulunduğu pozisyonlardan istifa etti. Bir yabancı
danışmanlık firmasını Türkiye’ye getirdi. Evlenmiş, çoluk çocuk sahibi olmuştu
ama danışmanlık firması onu Londra’ya yeniden çekti.
Danışmanlık firması büyük okul gruplarıyla, OECD ve hükümetlerle eğitime
dönük konularda yakın çalışıyordu. O dönemde şu izlenimi edindi:
– Türkiye’nin uygulamalı
eğitimde, teknolojinin öğretilmesinde büyük eksikleri var.
Türkiye’ye döndü, eğitim sektörüne girme kararı aldı:
– Eğitimde yeni bir model
ortaya koyabilmek, birçok insanın hayatını olumlu yönde etkiler.
5 yıl önce kurduğu okulun adını şöyle belirledi:
– Tink… Teknoloji ve
İnsan Kolejleri…
Okulu kurarken aklında robotların hayatımıza daha fazla gireceği dönemlere
dönük izlenmesi gereken yol vardı:
– Yeni dönemde robotlar
çoğunlukla tekrar edilen, insana öğretilen işleri devralacak. Bu durumda
insanın insan olmayı öğrenmesi önem kazanacak.
Bunda kastı şuydu:
– Robotlara ne
yaptıracağını iyi bilen, yazılımdan, donanımdan anlayan, dijital okur-yazar,
girişimci ruha sahip, dünyayı bilen, sanat tarihinden, müzikten, felsefeden
anlayan, genel kültür yelpazesi çok geniş, okuyan, inovasyona, tasarıma yönelen
bireyler yetiştirmeliyiz.
Zeynep Dereli ile okul arkadaşım, meslektaşım Murat Öztemir’in
oğlu Fırat Temiraracılığıyla tanıştım, sohbet ettim:
– Önce lise ile yola
çıktık. Sonra ana sınıfı ve ilköğretim de devreye girdi. Kampüsümüz
Çekmeköy’de. Yeni eğitim-öğretim yılına İstanbul’un Avrupa yakasında açılacak
ikinci okulumuzla girmeyi planlıyoruz.
Anne-babaların çocuklarının iyi bir hayata sahip olması için fedakarlık
yaptığına işaret etti:
– Veliler çocuklarının
sınavdaki başarısının hayattaki başarısına çok ciddi etki edeceğini
düşünüyorlar. Sınav elbette önemli. Biz de önemsiyoruz. Ancak, çocukları sadece
sınava yönelik bir hayata hazırlamak onları ileride çok mutsuz yapıyor.
Ardından şu yorumu yaptı:
– Ülkemizde puanla meslek
satılıyor. Puanınız nereyi tutuyorsa o mesleği seçiyorsunuz. Sonra insanlar
ömür boyu sevmedikleri meslekleri yapıyor. Neden? Geçinmek için. İnsanların
sevmedikleri işi yapması, ülke ekonomisi için de olumsuzluk yaratıyor.
Kendi yaklaşımlarını şöyle özetledi:
– Biz de orta ve lise
bölümü için sınav yapıyoruz. Bizim sınavımız kesinlikle ezber test etmiyor. Tek
istediğimiz çocukların “neden-sonuç” ilişkisini kurabilmesi.
Zeynep Dereli, ülkemizdeki eğitim sistemi için “Puanla meslek
satılıyor”benzetmesi yapmakta haklı değil mi?
Yazılımdan anlayan ‘üstün zekalı’
sanılıyor
TEKNOLOJİ ve İnsan Kolejleri’nin (Tink) kurucusu ve CEO’su Zeynep
Dereli, okullarında Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatına ekledikleri
3 önemli dersi sıraladı:
– Haftada 4 saat
yazılım-donanım dersi var. 1 saat inovasyon, 1 saat de girişimcilik dersimiz
var.
Yazılım-donanımın her kademedeki sınıflarda olduğunu belirtti:
– İnovasyon dersi
ilköğretimde de var. Girişimcilik dersi ise 5’inci sınıftan itibaren devreye
giriyor.
Bu noktada geçenlerde bir arkadaşının Tink ile ilgili aktardığı algıyı
paylaştı:
– Arkadaşım, “Sizin
okula sadece üstün zekalılar mı kabul ediliyor?” diye sordu. Bu algının
nedenini merak ettim. Anladım ki yazılım-donanımdan çok söz etmemiz buna yol
açmış. Yani, yazılım-donanımdan anlayanlar üstün zekalı zannediliyor. Halbuki
öyle değil.
İslam Kalkınma Bankası’ndan fon desteği
kazandı
TİNK kurucusu ve CEO’su Zeynep Dereli, pandemi öncesinden
itibaren online eğitime de kafa yorduklarını belirtti:
– Pandemiyle birlikte
online eğitim yaygınlaştı. Ancak, dünyada ve ülkemizde online eğitim konusunda
tam oturmuş model yok. Çünkü, yüz yüze eğitime göre yetişmiş öğretmenler online
ortamda ders veriyor. Oysa, bunun ayrı formasyonu olması gerekiyor.
“Online sınav hazırlık platformu” gibi bir sistemi devreye aldıklarını
kaydetti:
– Bu işimiz için İslam
Kalkınma Bankası’nın bir yarışmasından 300 bin dolarlık fon kullanma hakkı elde
ettik. Londra’dan bir yazılım şirketi de bu işimize 100 bin dolar koydu.
Okulu kendisinin kurduğunu, iyi bir ekiple çalıştığını vurguladı:
– “Tink Big” diye
bir şemsiye marka kuruyoruz. Okullar, online platform ile Tink’in kendine ait
müfredat ve diploma programı bu markanın altında yer alacak.
Son dönemlerde ortaklık için kendisini arayanların, görüşmek isteyenlerin
arttığını paylaştı:
– Belki bir girişim
sermayesinin işimizin içine girmesi ya da bizimle uyumlu bir stratejik ortak
düşünebiliriz.