EĞİTİM MODELİ !
Ekim 1, 2020

Standartlara dayalı öğrenme ve derecelendirme ilkelerini kullanarak yıllarca süren öğretimin ardından, değerlendirme, derecelendirme ve raporlama konusundaki bakış açımı kökten değiştiren iki bulgu ile karşılaştım.

İlk bulgu, Ruth Butler’dan (1988, Wiliam 2011’de belirtildiği gibi) geri bildirim hakkında gelir. Butler 3 farklı geribildirim türünü inceledi: sadece puanlar, sadece yorumlar ve yorumlarla puanlar. Çalışması tek başına puanların öğrencileri ne kadar iyi yaptıklarına bağlı olarak ya şikayetçi ya da motivasyonsuz yaptığını gösterdi. Yorum yapan puanlar, öğrencilerin tamamen puan üzerine odaklandığı ve yorumları görmezden geldiği kadar etkili değildi. Şaşırtıcı bir şekilde, en fazla gelişmeyi gösteren yalnız yorum alan öğrencilerdi.

İkinci bulgu, 800 meta-çalışmanın sentezlenmesinin, öğrencinin kendi kendini değerlendirme / öz derecelendirmenin en yüksek etki büyüklüğüne sahip eğitim müdahaleleri listesine girdiğini gösteren John Hattie’den (2012) geliyor. Öğrencilere, net ölçütlere dayalı olarak doğru bir şekilde nasıl değerlendirileceğini öğreterek, öğretmenler, öğrenmelerini izleyebilecek, düzenleyebilecek ve yönlendirebilecek “kendi kendini düzenleyen öğrenenler” olma yetkisine sahiptir. Öğrencilerin bu özellikleri hiç geliştirmemelerinin nedeni, değerlendirme, geri bildirim ve sınıflandırma konusundaki tekelimizin öğrencileri öğrenme sürecinde toplam pasifliğe yönelik bir tutum sergilemeleri için eğitmiş olmalarıdır.

Bu fikirlerle karşılaştığımda, değerlendirme uygulamalarımın puanlara ve toplam değerlendirme ve puanlamadaki hakimiyetine aşırı vurgu yapıldığını fark ettim. Bu yıl yaklaşımımı değiştirdim, sadece geri bildirim ve düzeltmeleri kullanarak, her dönemin sonuna kadar bir harf notu girmeden. Bu noktada, öğrencilere Tanımlayıcı Derecelendirme Kriterlerimden (Ken O’Connor’ın 15 Bozuk Not için uyarlanmış haliyle uyarlanan) ifadeleri kullanarak genel performanslarını değerlendirme fırsatı veririm. Bu işlemi tamamladıktan sonra, şahsen benimle konferansa kaydolurlar veya hak ettiklerini düşündükleri notu açıklayan bağlantılı bir yazı veya videoyu doldururlar.

Oldukça iyi bir yolculuk oldu. Yol boyunca pek çok bilge rehber ve beceriksiz gezginle, Joy Kirr, Starr Sackstein, Aric Foster, Sarah J. Donovan, Peter Anderson, Profesör Jennifer Hurley, Jen Doucette ve Aaron Blackwelder gibi insanlarla karşılaştım. Bu eğitimcilerin her biri, büyüme, güven ve karşılıklılık etrafında kurulan toplulukları teşvik ederek kendi benzersiz yaklaşımlarını geliştirmiştir.

Aynı yolculukta başkalarını desteklemenin bir yolu olarak, Aaron Blackwelder ve ben geçenlerde Öğretmenler Arası Aşamasız Facebook grubunu kurduk ve düzenli bir Twitter sohbetine ev sahipliği yapmaya niyetlendik. Bu isim ile bir spektrum, bir süreklilik, bir süreç, bir yolculuk fikrini ifade etmeyi umuyoruz.

Bazılarımız için, kademesiz kelimesi daha az not vermek anlamına gelir, yani notların mevcut kısıtlamalar bağlamında etkisini sınırlar. Bazıları sadece, matematiksel olarak orantısız 100 puanlık bir ölçekte yineleme veya geri alma veya sıfırlama şansı olmayan değerlendirmeler gibi, toksik değerlendirme ve sınıflandırma uygulamalarından uzaklaşmaya çalışıyor.

Diğerleri için, kademesiz demek, notsuz, yani notların zarar verici ve aşağılayıcı etkilerinden tamamen kaçınmak demektir. Bu öğretmenler, odaklanmayı öğrenmeye odaklamaya, geribildirim ve büyüme lehine olan notları elimine etmeye çalışıyorlar. Bazıları, portföylerini veya açıklayıcı değerlendirmeleri kullanarak, geleneksel rapor kartlarını tamamen değiştiren okullarda bile çalışabilir. İkincisini 90’lı yıllardaki Michigan Üniversitesi İkamet Koleji’nde yaşadım. (Bir veya iki saatiniz varsa, size rapor kartımı gösterebilirim!)

Ruth Butler, Dylan Wiliam, John Hattie, Daniel Pink, Carol Dweck, Alfie Kohn, Linda McNeil, Linda Mabry, Maja Wilson ve sayısız diğerleri üzerine yapılan araştırmalara dayanarak, daha az notlandırma ama öğretirken öğrenmenin daha iyi olacağına ikna olmuş öğretmenleriz.

Zeynep DERELİ

Konu Hakkında

İlgili Yazılar